Sana hala alışamadım. Garip geliyorsun ve içimi ürpertiyorsun. Baş başa kaldığımız anlarda korkutuyorsun ve kaçmak geliyor içimden. Oysa ki seni çok sevdiğimi sanmıştım. Sana alışmayı ümit etmiştim ama olmuyor. Sen hep yabancısın benim için ve sana alışılamıyorum çok istesem de.
Seni terk etmeyi düşündüm dün gece yine. Sonra kendimi bile inandıramadım. Kendi kendime güldüm kahkahalarla. Olmaz yapamazsın dedim. Ama artık bitmeli diye ekledim gülerken gözlerimden süzülen gözyaşlarımı silerken...
Seni sürekli terk edeceğimi düşünüyor olsam da, sen bir an olsun mutluluk hissi vermesen de bana, ve hatta sensiz olduğum anlarda "ne kadar keyifliydim ben" desem de, katlanıyorum, senle geçiriyorum saatlerimi hala. Ama sen senle geçirdiğim o saatler boyunca kemiriyorsun içimi, nefes almama, mantıklı düşünmeme izin vermiyorsun.
Başka hayatlar, başka insanlar da istiyorum etrafımda ben. Belki başka tutkular, bazen intihar aşkları. Bunları sana açık açık söyleyebilseydim, eminim çıkar giderdin hayatımdan ve asla bir daha aramazdın beni, eminim tanımazdın bir daha beni. Şayet çektiklerimi bilsen sen, eminim sen bile hak verirdin bana ve benimle birlikte kalmak istemezdin.
Anla artık seni çok ama çok seviyorum. Ama yine de seni istemiyorum. Aylardır seninle birlikteydik. Bak işte olmadı, olmuyor ve ben olacaksam eğer, nefes alacaksam, yüzüm gülecek, gözlerim parlayacaksa yeniden, olmamalısın...
Bir gün yine bu koltuğumda otururken, seni ve sana ait hiçbir şey bulmamayı o kadar istiyorum ki. Sessiz sakince, acısız ve sancısız. Aniden gitmelisin. Bir daha hiç dönmemek ve bana bunları bir daha hiç söyletmemek üzere. Ve belki seninle olmayı ben seçmedim. Tıpkı seninle beraber ölmeyi istemediğim gibi.
Beni anlıyor musun sevgili yalnızlığım......
ALINTI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder