19 Ocak 2020 Pazar

16-Ocak.2020-Günün Yazısı-İhtiyar Kanbak'ın Öyküsü

İhtiyar Kanbak'ın Öyküsü


      Bir varmış , bir yokmuş . Kanbak adında yaşlı bir adam varmış . Bu adamın dünyada yaşlı bir karısından ve eski bir evinden ( yurt ) başka hiç birşeyi yokmuş . Günlerini avlanarak ve balık tutarak geçiriyormuş . Yaşlı adam o kadar çelimsizmiş ki , en hafif bir rüzgar dahi onu savurmaya yetiyormuş . Bu yüzden ona pembe renkli küçük çiçekleri olan ve rüzgarda oradan oraya savrulan bir bitkinin adını ( kanbak ) takmışlar .



      Kanbak'ın tek bir düşmanı varmış , o da tilkiymiş . Tilki ona bir türlü rahat vermiyormuş . Şansı yaver gitse de iki tane balık tutacak olsa birini tilki elinden alıyormuş .Onu sürekli tehdit ediyor , içine korku salıyormuş . Bizim Kanbak sonunda bu tilkiden kurtulmak için başka bir yere taşınmaya karar vermiş . Evini sökmüş , olta takımlarını ve de ayran torbasını ( birdik ) yanına alarak yaşlı karısıyla birlikte uzaklara doğru yola koyulmuş .

      Bütün bir gün yürümüşler , yürümüşler . Akşam dinlenip ertesi sabah yine yola koyulmuşlar ama öğlene doğru artık çok yorulduklarının farkına vararak orada kalmaya karar vermişler . Yaşlı Kanbak hemen evini kurmuş , ayran torbasını da bir köşeye bırakmış .Ancak yükünü boşaltınca o kadar hafiflemiş ki aniden çıkan bir rüzgar onu aldığı gibi heybetli dağların bulunduğu bir yere sürüklemiş . Kanbak kendine geldiğinde bir de ne görsün , kocaman bir dev az ötede iki dağı yakalamış , birbirine vuruyor . Önce çok korkmuş , sonra elindeki olta takımlarını hemen oracıkta yere gömerek devin yanına yaklaşmış .

      "Nereye gidiyorsun ihtiyar ?"diye sormuş dev . 

     Kanbak "Dünya o kadar büyük ki , hepsini görmek istiyorum . Gezerken eğer bir yiğit'e (batir) rastlamazsam , kendim yiğitliğimi ilan edeceğim"demiş . 

      "Görüyorum ki oldukça tuhaf bir adamsın "demiş dev ve bunu o kadar yüksek sesle söylemiş ki sesinden dağlar titremiş ."Eğer sen yiğit olduğunu iddia ediyorsan , haydi gel güçlerimizi deneyelim bakalım "diye eklemiş .Yerden kocaman bir kaya alarak havaya fırlatmış ve onu sanki küçük bir topu tutuyormuş gibi kolayca yakalamış .

     "Haydi bakalım ihtiyar , şimdi de sıra sende" demiş .

      Bunu gören Kanbak çok korkmuş ama korkusunu belli etmemeye çalışmış .Hemen kendi cüssesinin iki katı büyüklükte bir kayayı gözüne kestirmiş , elleriyle sıkı sıkı kavramış ,bir gökyüzüne , bir yere bakmış , tekrar gökyüzüne bakmış ama taşı kaldırmıyormuş . Uzun süre bir taşa bir gökyüzüne bakınca devin sabrı taşmış ve ""Hadi ne duruyorsun , fırlat bakalım" demiş . 

     Kanbak kendinden emin bir şekilde "Fırlatacağım ama korkuyorum ,eğer bu taşı yukarı fırlatırsam gökyüzü parçalanıp yere düşecek ve ben geç kalır da onu yakalayamazsam yer yarılacak " demiş. Bunun üzerine dev korkuyla Kanbak'ı avucuna alarak havaya kaldırmış ve "Senin gücünü anlıyorum aksakal , lütfen o kayayı fırlatma yoksa ikimiz de ölürüz" demiş .

      Yaşlı adam devin pek te akıllı olmadığını anlayınca ona dönerek : 

     "Haydi bakalım şimdi hangimiz topraktan ayağıyla olta çıkartabilecek ? "diyerek ona meydan okumuş . Dev :

      "Tamam , kabul "diyerek var gücüyle ayağını yere vurmuş ve bacağı diz kapağına kadar toprağa saplanmış . Dev acıyla inlerken bizim Kanbak biraz ilerde oltaları gömdüğü yere giderek ayağıyla toprağı biraz eşelemiş ve daha önce gömdüğü oltalar açığa çıkmış . Bunu gören dev şaşkınlıktan donakalmış ve kendi kendine :

      "Bu ihtiyara oyun yapmak çok tehlikeli , en iyisi bununla iyi geçinip saygı göstermek" diye düşünmüş ve o andan sonra Kanbak'ın emrettiği herşeyi yapmaya başlamış .

      Yaşlı adam artık karısını da özlediğinden evine dönmeye karar vermiş ve birgün deve "Ben artık evime döneceğim , seni evime bekliyorum .Eğer arkadaşların varsa onları da getirebilirsin ." demiş. Devin geleceğini söylemesi üzerine de evinin yerini tarif ederek ona veda etmiş .

      Uzun bir yürüyüşten sonra evine dönen Kanbak'ı karısı sevinçle karşılamış . Onu çok merak ettiğini ve bir o kadar da özlediğini söylemiş . Yaşlı adam karısına "Öbürgün bir devle iki arkadaşı bizi ziyarete gelecek"deyince karısı "Peki ama evde birşey yok , konuklarımıza ne ikram edeceğiz "diye sormuş . Kanbak :

     "Sen hiç merak etme,ben herşeyi düşündüm .Konuklarımız gelince dev içeri girecek ,arkadaşlarına yer kalmayacağı için onlar dışarda kalacaklar . O zaman sen bana sorarsın konuklarımıza ne ikram edeceğiz diye ve sonra da benim dediğimi yaparsın "demiş ve "bu sana lazım olacak"diye kocaman bir bıçağı karısına uzatmış . 

      İki gün sonra devle iki arkadaşı gelmişler . Aynen tahmin ettikleri gibi ancak dev sığabilmiş eve , iki arkadaşı kapının önünde kalmışlar . Kanbak'ın karısı:

     "Konuklarımızı nasıl ağırlayacağız "diye sorunca Kanbak :

     "Hanım ne düşünüyorsun , birinin kafasını,öbürünün göğsünü pişirirsin , üçüncüden de rosto yaparsın "demiş ve bunun üzerine yaşlı kadın kalkıp kocaman bıçağı eline aldığında devler arkalarına bakmadan kaçmaya başlamışlar . Evin içinde olan dev öyle can havliyle fırlamış ki ayağa az daha Kanbak'ların evini de sırtında götürüyormuş . Kanbak onu uyarmak zorunda kalmış . Evi omuzlarından silkeleyerek yere bırakan dev can havliyle kaçarken araya araya nihayet Kanbak'ın izini bulan başbelası tilki belirivermiş aniden . 

      "Neden böyle deli gibi koşuyorsunuz , kimden kaçıyorsunuz "diye sormuş deve . 

      "Ah sorma "demiş dev. Üçümüz de yaşlı ama çok güçlü ve akıllı bir adamdan kaçıyoruz , adı Kanbak".

      "Ne aptallık "demiş tilki ."Benimle gelin , ben şimdi sizin intikamınızı alırım." Dev biraz düşünmüş , sonra çaresiz razı olmuş ve tilkiyle birlikte Kanbak'ın evine doğru yürümeye başlamış . Yaşlı Kanbak onların geldiğini görünce uzaktan seslenmiş :

      "Vay vay , tilki efendi ,dedenin bana borcu vardı , babanın bana borcu vardı .Tüm bunları bana bir tek devle ödeyeceksin , öyle mi ? Hiç zahmet etme , bunu kabul edemem! "

      Bunu duyan dev irkilmiş, tilkiyi yakaladığı havaya kaldırmış ve :

      "Seni ahlaksız seni , demek beni kandırarak atalarının borçlarını ödemek için yem olarak kullanacaktın ha !"diyerek kuyruğundan tuttuğu gibi var gücüyle yere fırlatmış ve tilki oracıkta can vermiş . Dev de arkasına bile bakmadan kaçarak gözden kaybolmuş .

      Böylece yaşlı Kanbak aklı sayesinde hem tilkiden hem de devlerden kurtulmuş , ömrünün sonuna kadar karısıyla birlikte huzur içinde bir yaşam sürmüş ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder