YOLCULUK
ağır kampanalar çalıyor ağır ağır
haydarpaşa garından kalkıyor tren
bin yıllık tünellerden geçiyor
duruşu bin istasyonda birden
sessizlik sancılı kulak gibi çınlıyor
sonra uykularımın dibinden gelen deprem
beşikte doğrulmuş adam gibiyim
ağzımda sivas işi ağızlık
elimde oltu taşı tesbihim
kırk yıllık alışkanlık
ben ne sarsıntılardan geçtim
omzumdan düşmedi hiç ceketim
tercan'da bir köprü var tam oralarda
birdenbire çekiliyor yıldızlar
ince çaylar ve ıssız patikalar kederi
ezgisiyle katılıyor yolculuğuma
merhaba şarktaki paris'imiz erzurum
dağlara çatılmış lacivert kaşlarına
dışın kar ile boran için donan sis
mavi yolculuklarda merhaba bodrum
merhaba denektaşımız paris
bir çağrışım efendim özür dilerim
elimde değil bu uykumda ağlıyorum
Aydın Yalkut
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder