Rotam Umuda Dönük Yine...
Bir gece vakti kaybettim umutlarımı ve o gece korktum ilk kez yüreğimin gün ışığına hasret kalacağından. Derin bir sessizlikti yaşadığım, ya da yaşadığımı sandığım. Bir pencere açmaya çalışırken bulunduğum dört duvar odama, o günden sonra ışık girmesin bir daha diye düşünmekten korktum ilk kez...
Şimdi sadece buralardan gitmek geliyor içimden, ardımda yaşanmış tüm zamanları bırakıp, yaşanacaklarıysa düşünmeden hiç. Gidişim belki bir yıkım olacak ve belki de yeniden başlayacak her şey. Önce bir kızgınlık olacak sanırım, yolda gördüğüm çakıl taşlarına tekme atacağım ya da yumruklayacak bir ağaç gövdesi arayacağım...
Sonra yaşadığım anlar gelecek aklıma bir deniz kıyısında, kayalıklar üzerinde otururken. Ben engel olmaya çalışsam da, o anda yüzümde bir tebessüm olacak ve belki de kahkahalar bile atacağım kim bilir. Ama biliyorum ki, çoğu zaman etrafımdaki insanlara aldırmadan, onların ne düşündüğünü önemsemeden, gizlemeden akacak gözlerimden yaşlar hızla. Sonra belki de bir sinemaya gideceğim, afişine bile bakmadan girdiğim filmin en güzel yerinde, keşke yanımda olsaydın diye düşünmeyeceğim ve sonunu hayallerime bırakıp çıkacağım dışarı...
Biliyorum, kim ne derse desin, biz konuşmayı öğrenmiştik, usul usul, sakin sakin konuşmayı. Kurduğumuz uzun cümlelerimizin "seni seviyorum" la kesilmesini sever bile olmuştuk. Üstelik en son nerede kaldığımızı hatırlamadığımız cümlelerdi bunlar ve önemsemezdik, çünkü biz konuşabiliyorduk. Ya da biliyorduk suskunluğumuzun bazen çok şey anlatabildiğini. Evet konuşmayı öğrenmiştik ve ya sustuğumuz anlarda birbirimizi anlayabileceğimizi biliyorduk...
Şimdi ürkekçe atıyorum her adımımı, ya da koşarak geçiyorum kumsaldaki kızgın kumları. Ufkum mavi bir deniz ve ardımda bıraktım koskoca yeşil bir ormanı...
Rotam yine umuda dönük... Ve bu sefer üstelik geri dönüşüm de yok...
ALINTI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder