22 Kasım 2019 Cuma

23.Kasım.2019 - Günün Yazısı - Kardan Adamla Kardan Kadın

Kardan Adamla Kardan Kadın

Kış aylarının en soğuk olduğu günlerden birinde, köyün erkek çocukları okulun önünde kocaman bir kardan adam yapmışlar. İki iri gözü, kara kömürdenmiş. Burnunun yerine kocaman bir havuç koymuşlar. Eski bir tencereyi de şapka gibi kardan adamın kafasına geçirmişler. Köyün kızları ise aynı zaman içinde göl kenarında bir kardan kadın yapmışlar.
Gülümseyen kardan kadının da gözleri kara kömürden, burnu ise havuçtanmış. Kızlar kardan kadının önüne mavi bir önlük bağlamışlar.

O hafta havalar iyice soğumuş. Gecenin dondurucu ayazında kardan adam ve kardan kadın son derece mutlu olmuşlar. Vücutları sağlamlaşmış, neşeleri yerine gelmiş. Ertesi gün okullar tatil edilmiş. Üç gün boyunca bütün çocuklar ya okulun önündeki bahçede, ya da göl kenardaki meydanda oyunlar oynamışlar; kardan adam ve kardan kadının çevresinde zaman geçirmişler.

Bu arada çocukların konuşmalarını duyan kardan adam ve kardan kadın birbirlerinden haberdar olmuşlar. Bir yerde kardan kadın olur da kardan adam onunla buluşmak istemez mi? İster elbet! Ama kardan adam tabii ki yürüyemiyormuş. Bütün vücudu toprağa bağlı, bir ağaç gibi hareketsiz durmak zorundaymış. Kardan kadın da aynı sıkıntıyı duyuyormuş. Kardan adamla buluşmak, tanışmak, sohbet etmek istiyor, ama yerinden kıpırdayamıyormuş. Her akşam, çocuklar evlerine gittikten sonra kardan adam ve kardan kadın birbirlerini düşünürlermiş.

Bir gece kar perisi artık bu hasrete dayanamamış. Gece yarısı sihirli değneğiyle kardan adama ve kardan kadına dokunmuş, onları canlandırmış. Sabah, köyün kilisesindeki saat altıyı çalıncaya kadar hareket edebileceklerini, saat tam altıda yeniden eski hallerine döneceklerini hatırlatmış.

Kardan adam hemen göl kenarına koşmuş. Kardan kadını sonunda görebileceği için kalbi heyecanla çarpıyormuş. Ama göl kıyısına ulaştığında büyük bir hayal kırıklığına uğramış. Çünkü kardan kadın da bu arada onu görmeye gittiği için yerinde yokmuş. İkisi de karşılıklı birbirlerini beklemişler.Sonra da değişik yollardan eski yerlerine dönmüşler.

Sabaha karşı kardan adam tekrar göl kenarına gitmiş ve uzakdan kardan kadını görmüş. Ona doğru koşmaya başlamış. Tam buluşmalarına birkaç metre kalmış ki, kilisenin saati altıyı çalmış. Kardan adam ve kardan kadın tekrar donup eski hallerine dönmüşler.

Sabah, çocuklar göl kıyısında birbirine bakan kardan adam ve kardan kadının bu yeni yerlerine nasıl geldiğini bir türlü çözememişler. Ama açıkcası, bu sorunun üzerinde çok uzun boylu düşünmemişler.

İlkbahar geldiğinde, karlar erimeye başladığında, kardan adam ve kardan kadında erimiş. Eriyen sular birleşerek bir kol oluşturmuş ve göle doğru birlikte akmışlar. Birbirini çok seven herkesin, bir gün mutlaka buluşacağı gibi, kardan adam ve kardan kadın da sonunda buluşmuşlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder