27 Kasım 2019 Çarşamba

26.Kasım.2019 - Günün Yazısı - Karbeyazın Hüzünlü Öyküsü...

Karbeyazın Hüzünlü Öyküsü...

Bir sabah sahibi, Karbeyaz adlı küçük beyaz keçisini, otlaması, çevreye bakınması için bahçenin korkuluklarına bağladığında hayvancık şöyle demiş: “Sevgili sahibim. Ne olur beni serbest bırak. Dağlara gitmek istiyorum!”



“Sen çıldırdın mı?” demiş sahibi. “Beni terk etmek dağlara gitmek mi istiyorsun? Eğer ip kısaysa onu biraz daha uzatabilirim.”

“Hayır ip kısa değil. Sorun ip değil. Ben ipim olmadan dağlara gitmek, koşup oynamak istiyorum.”

“Aptal mahluk!” diye kızmış sahibi. “Sen dünyayı tanımıyorsun! aç kurdun dağlarda seni beklediğini bilmiyor musun? Geçenlerde evden kaçan dostun Kızılcık’ın nasıl öldüğünü unuttun mu? Bütün gece kurtla dövüştükten sonra, sabaha karşı yenik düşmedi mi? Onun gibi mi olmak istersin?”

“Kızılcık’a çok üzüldüm elbette. Ama ben yine de dağları özlüyorum.”

“Bu kesinlikle olmaz.” demiş sahibi.

Akşam, Karbeyaz yine de ahırdan kaçmayı başarmış. Açık pencereden atlayıp sabaha karşı dağlara çıkmış. Dağların yüce ağaçları Karbeyaz!’ın güzelliğine hayran kalmış. Meşe ağaçları dallarını ona eğmiş. Kuşburnu çalılıkları en güzel meyvelerini ona sunmuş. Yeşil kuzukulakları, yoncalar, gelincikler arasında oynamış, zıplamış Karbeyaz. Dağların büyülü güzelliği ile kendinden geçmiş. Dağ pınarlarının berrak sularında yıkanmış, güneşin temiz sıcaklığında tiftiğini kurutmuş. Akşama doğru rüzgar soğuk esmeye başlamış. Dağlara mor sis çökmüş. Tamaçlardaki köyün üzeri de bulutlarla kaplanmış.

“Ne yazık, ne yazık akşam oldu.” diye hayıflanmış Karbeyaz. Aşağılardan gelen koyun ve keçilerin boyunlarındaki çıngırak seslerihayvanların eve döndüğünü haber veriyomuş. Dağın doruklarında dağ kartalı uçmaya başlamış. Birden: “Uuuuuuu, Uuuuuuu” diye kurt ulumaya koyulmuş. Karbeyaz biran hemen köye doğru koşmayı düşünmüş. Ama ahırın kasvetli, karanlık ve tutsak hayatını düşününce hemen vazgeçmiş.

“Artık tutsak yaşayamam.” demiş. Kurt ise giderek yaklaşıyormuş. Birden canavarı karşısında görmüş Karbeyaz. Kurt kocaman dişleri ve sivri tırnaklı pençeleriyle ona bakıyormuş. Cesur küçük keçi hemen başını öne eğip boynuzlarıyla kendini korumaya çalışmış. Kurdu yirmi kere geri püskürtmüş. Ama her defasında kurt yeniden saldırmış. Artık Karbeyaz’ın gücü azalmaktaymış.

“Sabahı bir görebilsem! Hiç değilse Kızılck gibi bende sabaha kadar dayanabilsem.” diye saatleri sayıyormuş Karbeyaz. Bir süre sonra dağların ardından kızıla çalan renkleriyle muhteşem güneş görünmüş. Karbeyaz da bitkinlikten çökmüş.

İşte Karbeyaz böyle ölmüş. Çünkü bu neşeli, küçük keçi özgürlüğü hayatından daha çok seviyormuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder