27 Kasım 2019 Çarşamba

27.Kasım.2019 - Günün Yazısı - Canım sıkkın bu aralar…

Avazım çıktığı kadar susmak istiyorum konuş diyenlere inat .Canım sıkkın bu aralar…

Kendi dünyamın çaresizliği içinde dalıp gimelerim bu yüzden
Bunlar yetmiyormuş gibi, üstelik de yorgundum…
Eğilip de toplayamaya takatim yok yerlere düşen kalbimin kırıntılarını…

Yıllar öyle çok hırpalamıştı ki benliğimi
şakaklarıma düşen aklarımla birlikte karşıladık hüzünleri
Evet, yorgundum, yaşamaktan…
Belki de yaşam için savaşmaktan.
Girdiğim her savaşı kaybetmek artık gururuma dokunuyordu.
Önceden umursamazdım ama yaralarım arttıkça canım daha çok yanmaya başladı. Canım acıyor, kalbim ağrıyor?Sanki dünyanın bütün yükü benim küçücük omuzlarıma yüklenmişcesine
O yükü paylaşabileceğim kimse yok yanımda.
Peki ya neden?
Dostlarım, kardeşlerim ve sevdiklerim yanımda olmadan yaşamanın ne önemi vardı ki?
Onlar olmadan ben bir hiç’tim…
Yine de bir şeyler beni yaşamaya zorluyor. Bir tarafım her şeyi bırakıp kaçıp gitmek istiyor buralardan, sonsuza dek…
Ama diğer tarafım bu şehri terk edip gidemiyor. Sanki eğer gidersem bu şehre ihanet edecekmişim gibi…?Peki, bu şehir bana yeterince ihanet etmemiş miydi?
Bütün anılarım geçmişte kaybolup gitmişti.
Bu şehir benim hayal gücümü kısıtlıyor…
Umutlarımı bir bir yok etmiş sanki
Hayallerim, anılarım ve umutlarım birden yok olunca, düşlerim de kalmadı geride…
Bu şehir bana sadece acı vermiş sanki
Benim artık acıya verecek bir şeyim kalmadı, mutluluktan alacağım vardı…
“Ancak seçeneğin kalmadığında çaresizsindir…” Benim bir seçeneğim bile yok. Çaresizim işte…?Kendime yalan söylediğimden beri kimseye tam anlamıyla güvenemiyordum… Yalanlar…
Her tarafım yalan olmuş…
Beynim bile yalan söylüyor bazen bana.
Hayatın her şeye rağmen güzel olduğuna dair kendime yalanlar söylemekten bıkım artık…
Adı üstünde işte, hepsi yalan herşey düzmece
Her şeye rağmen, hayat güzel değildi… Benim için hayat umut dolu hayal kırıklıklarından ibaret?Acı ve hiçbir şey arasında seçim yapmam gerekmiş, ben de hiçbir şeyi seçtim. Hiçbir şey.?Zaman geçiyor…
İmkânsız göründüğü zaman bile…
Hatta saatin her tik tak edişi canımı acıtsa da…
Yavaş yavaş geçiyor saniyeler…
Yalpalayarak ve sessizliklerin içinde sürünerek ama bir şekilde geçiyor Benim için bile…?Hayat her şeyimi elimden aldı
Gülümsemek bile zor geliyor artık bana…
Bir arkadaşım “Gülümsediğinde gözlerinin içi gülüyor, gözlerin tıpkı bir yıldız gibi parlıyor” demişti…
Ben artık gözlerimin parladığını bile hissedemiyordum…
Kumbaramda artık küçük mutluluklar biriktiriyordum, ileride benim de büyük bir mutluluğum olması için…?Haykırıyordum…
Ama kimse duymuyor ya da duymazlıktan geliyor beni…
Herkes mi sağır?
Beni duyabilecek kimse mi yok ??Bütün sorularım cevapsız .
Hayat aslında bir soru değil miydi bizler için?
Benimkinin cevabı ise tam anlamıyla bir karanlık…?Ruhum dalgalanıyor, duygularım birbirine çarpıyor?Cümlelerim yavaş yavaş tükeniyor..?Şimdi ?Susma zamanı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder